4 Şubat 2012 Cumartesi

Divan Edebiyatı Genel Bilgiler


*Divan Edebiyatı Genel Bilgiler

Divan edebiyatı diye adlandırdığımız düşünüş ve yazış biçiminin tam anlamıyla başlaması Türklerin Anadolu'ya egemen oldukları 13. yy sonlarına rastlar. Bu edebiyat Batı etkisi altında yeni edebiyatın doğduğu 19. yy'ın ortalarına kadar sürer.

*Divan Edebiyatı Şiir ve Nesir (Düz yazı) olmak üzere iki bölümde incelenir.

*Divan Şiiri Biçim Özellikleri:

-En küçük nazım birimi beyittir.
Beyit başlı başına bir bütündür ve anlam bütünlüğü taşır.
Şair tüm hünerini tek beyitte göstermek zorundadır. Bu nedenle biçim ve söyleyiş kaygısı oldukça ağır basar.

-Tek dizeler de vardır. Bunlara ''azade mısra'' denir.

-Beyitler arasında konu bütünlüğü aranmaz. Yapıt değişmez kurallara göre güçlü bir düzen içinde beyit beyit işlenir.

-Aruz ölçüsü kullanılmıştır. Aruzu kusursuz kullanma çabası, Osmanlıcanın doğmasının en büyük nedenlerindendir.

-Hece ölçüsüyle yazılmış tek şiir Nedim'in türküsüdür.

-Göz kafiyesi kullanılmıştır. Göz kafiyesi yazının şeklindeki benzerliğe dayanır.

-Tam ve zengin kafiyeler ağırlıklıdır.

-Dil Osmanlıcadır. Dile birçok Arapça ve Farsça sözcük girmiştir. Kısaca yabancı sözcüklerle, tamlamalarla ve kurallarla yüklü bir dil kullanılmıştır.

-Osmanlıcada yalnızca fiiller Türkçe kalmıştır. Bunlar da dilimizin yapısını korumaya yetmiştir. Cümle yapısı Türkçe kaldığı için Osmanlıca, Türkçenin bir kolu sayılmıştır.

-Söz ve anlam sanatlarına sık sık başvurulmuştur.

-Kavramlar kalıplaşmış sözlerle (mazmunlarla) anlatılmıştır.

-Dil mecazlarla yüklüdür.

-Nazım biçimleri bir ikisi dışında Doğu edebiyatlarından aktarılmıştır.

-Arap ve Fars edebiyatlarından alınanlar: gazel, kaside, mesnevi, terkib-i bend, terc-i bend, murabba, rubai...

-Türklerin edebiyatımıza kazandırdığı nazım şekilleri: tuyuğ ve şarkı.

-Şiirlerin özel adları yoktur. Şiirler gazel, kaside, murabba diye nazım türleriyle adlandırılır.

-Gazeller kafiye ve rediflerine göre, kasideler ise tasvir bölümüne göre ad alır.

*Divan Şiiri İçerik Özellikleri:

-İran ve Arap edebiyatının etkisi ile ortaya çıkmış olan Divan şiiri daha sonra milli bir kimlik kazanmıştır.

-Şairin amacı ustalık göstermektir.

-Saray ve çevresindeki mutlu azınlığa seslenir. Aydın zümre edebiyatıdır. Medrese kültürü hakimdir.

-Düşünceden çok duygu ve inançları anlatır.

-Toplumsal acılara ve sevinçlere çok az yer verilmiştir.

-Ağırlıklı tür şiirdir, nesir ikinci plandadır.

-Şiir müzikten ayrılmıştır; çünkü yazılı bir edebiyattır.

-Soyut ve kapalı bir anlatım vardır.

-Gerçek yaşamdan kopuktur. Daha çok aşk acısından duyulan mutluluk dile getirilmiştir.

-Konu değil anlatım biçimi önemlidir.

-Şiirlerde konu bütünlüğü aranmamıştır.

-Bütün değil parça güzelliği önemlidir.

-Aşk, sevgili, din ve kadercilik konuları sıklıkla işlenmiştir.

-Tasavvufi terimlere geniş ölçüde yer verilmiştir.

-Betimlemeler, minyatür sanatındaki gibi soyut ve cansızdır.

-Şiirler ''Divan'' adlı kitaplarda toplanmıştır.

-Şairlerin beslendikleri kaynaklar: semavi dinler, İslam tarihi, peygamber kıssaları, evliya menkıbeleri, çağın bilimleri, gelenek ve görenekler, terimler, deyimler, atasözleri...

*Divan Nesri Özellikleri:

-Divan şiirinin gölgesinde kalmıştır.

-Özgünlükten yoksun bir alandır, şairler ustalıklarını göstermek için bu alanda eser vermişlerdir.

-Neyin anlatıldığı değil nasıl anlatıldığı önemlidir.

-Divan nesrinde iyi nesir yazarına ''münşi'', iyi nesir yazılarına ''inşa'', nesir yazılarının bir eserde toplanmasına ''münşeat'' denir.

-Divan edebiyatında nesir (düz yazı) gelişememiştir.

-Cümle yapısına ve cümlede anlam bütünlüğüne önem verilmemiştir.

-Düşünceler kümelenmediği için paragraf düzeni yoktur.

-Uzun cümle kurmak önemli bir beceri sayıldığından cümleler, eylemsilerle yapay bir biçimde uzatılmıştır.

-Tamlamalar, Arapça ve Farsça kurallara göre yapılmıştır.

-Noktalama işaretleri hiç kullanılmamıştır. (Edebiyatımızda noktalama işaretleri ilk kez Şinasi tarafından, Tercüman-ı Ahval Mukaddemesi'nde kullanılmıştır.)

-Sözcük öbekleri arasında ses uyumları bulunmasına dikkat edilmiştir. ''Seci'' adı verilen söz sanatlarının kullanılması, kimi nesirlerde cümleler arasında ölçüye yer verilmesi nesri, divan şiirine yaklaştırmıştır.

*Divan Nesri Çeşitleri:
Nesir üç ana bölümde incelenir.

*Sade Nesir:

-Türkçe bir anlatımla halk için yazılmıştır. Diğerlerine göre daha sadedir.

Sade Nesir Örnekleri:

15.Yüzyıl Mercimek Ahmet : Kabusnâme (Farsçadan çeviri - Nasihatname - Didaktik)

16.Yüzyıl Lamii Çelebi : Nefahat-ül Üns

17. Yüzyıl Katip Çelebi : Mizan-ül Hak (Din bilginlerinin tartışmalarını içerir)

17.Yüzyıl Evliya Çelebi : Seyahatname (10 cilt - Gezi türünün ilk örneği - abartılı bir anlatıma sahip)

*Süslü Nesir:

-Ustalık göstermek amacıyla yazılmıştır. Güç anlaşılan bir nesir türüdür.

*Süslü Nesir Örnekleri:

15.Yüzyıl Sinan Paşa : Tazarrunâme (Yalvarışlar Kitabı - Felsefe, tasavvuf ve ahlak konularını içerir)

16.Yüzyıl Lamii Çelebi : Münzara-i Bahar ü Şita 

17.Yüzyıl Nergisi : Hamse (Nesir biçiminde yazılmıştır)

*Orta Nesir:

-Halkın konuştuğu dilden uzaklaşmıştır. Bilim ve kültür konularında yazılmasına karşın yabancı sözcük ve tamlamalar çok kullanılmıştır.

*Orta Nesir ile Yazılmış Eserler:

Tarih Kitapları: Aşıkpaşazade Tarihi - Naima Tarihi - Peçevi Tarihi - Mütercim Asım Tarihi

*Tarih yazarlarına ''Vakanüvis'' denmiştir.

Ahlak ve Siyaset Kitapları:
Kul Mes'ut - Kelle ve Dimne (Tercüme)
Lütfi Paşa - Asaf name
Koçi Bey - Koçi Bey Risalesi

*Yukarıdakiler didaktik eserlerdir.

Dini Tasavvufi Eserler: Erzurumlu Darir - Siret'ün Nebi
*Peygamber hayatını anlatan eserlere ''siyer'' denir.

Ruzname:
Haydar Çelebi - Yavuz Sultan Selim'in Çaldıran ve Mısır seferlerinin günlüğü

*Ruzname ''günlük'' demektir.

Münşeatlar:
Menâhicü'l İnşa, Münşeat, Mecmuatü'l Münşeat, Münşeat-ı Akif, Münşeat-ı Asım

*Münşeatlar resmi yazıları ve mektupları bir araya getiren yazılardır.

Tezkireler: Latifi Tezkiresi - Sehi Tezkiresi
Türk edebiyatının ilk tezkiretü'ş-şuarasını Ali Şir Nevai ''Mecalisü'n Nefais'' adıyla yazmıştır.

*Tezkireler biyografi türüyle benzerlik gösterir. Bir bakıma edebiyat tarihleridir. İlk kez İran edebiyatında Ortaya Çıkmıştır.


Kaynaklar: Pratikyol Edebiyat Kitabı, Güvender Yayınları Edebiyat Kitabı, Fen Bilimleri Edebiyat Kitabı, İskender Pala Divan Edebiyatı Araştırmaları, Vikipedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder