7 Şubat 2012 Salı

Fuzuli / Leyla İle Mecnun


Aşkın son sözü: Leylâ ile Mecnun. Aşkın ‘saf’ hali, edebiyat tarihinde hiçbir zaman, Fuzûlî’nin 1535 tarihli mesnevîsinde olduğu gibi anlatılamadı.

Artık her âşık Mecnun’la kıyaslanır, her sevilen biraz Leylâ’dır.

“Ya Rab bana cism ü cân gerekmez / Canânsız cihân gerekmez” diyenlerin aşkıdır bu.

Mecâzî aşkı yudumlamak vardır, onu aşmak vardır, vefâ ile dünyayı yok saymak vardır bu hikayede.

Mecnun, Leylâ’nın kabrini kucaklayıp öldükten sonra, iki âşık, aşk yoluna girip temiz kaldıkları için, aşklarını dünya hevesleriyle kirletmedikleri için (oysa ne zordur bu!) cennette buluşurlar.

Söz biter. 

Aynı zamanda şair olan Muhammet Nur Doğan'ın şiirsel bir dille gerçekleştirdiği çeviri, çağların en büyük duygu, aşk, hikmet romanı olan Leylâ ve Mecnunun akıcılığını büyük bir başarı ile yansıtıyor. Kitapta bulunan lirik karakterli 24 gazel ve 2 murabba çevirisi ise manzum olarak yapılmış.

Yeni kapağı ve mizanpajı ile büyük bir özenin ifadesi olan kitap divan şiirinin en büyük eserlerinden birisi olan Leylâ ve Mecnunun önemine uygun bir baskı hâlinde okuyucunun hizmetine sunulmuş. Eserin sonuna eklenen 20 adet minyatür ise bu acılı aşk ve ıstırap serüveninin çizgi romanı niteliğinde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder