7 Şubat 2012 Salı

Nazan Bekiroğlu - La


La Sahifesi ile başlıyor yazan kitabına ve diyor ki:

"Bir gün Sabâ Melikesi Belkıs’tan, Âdem’le Havva’nın hikâyesini anlamanın bütün bir insanlığın da hikâyesini anlamak manasına geldiğini öğrendim.
İnsanın bütün halleri Âdem’de gizliydi ve bütün macera onun hikâyesinde özetlenmişti.
Bu cümleyi yıllarca içimde gezdirdim de bir türlü kalemi elime alamadım, anlatmaya kalkışamadım.
Ne zaman ki, kalma için değil uğrayıp geçmek için kadem bastığımız, kök attığımız değil kısa bir gölge saldığımız şu dünyada bir cennet sürgünüyle yazgılandığımı anladım ve Kelimeler Kitabı-çift isimler sahifesinde, Âdem’le Havva’nın yanına bir de Habil’le Kabil’i ekledim. O zaman anladım anlatma zamanının geldiğini.
Hikâyenin ismi düştü dilime bir gece: LÂ.
İLLÂ, dedim.
Bir ömür boyu aradığım hece harfinin LÂ olduğunu bildim."

Ve Anlatıyor Nazan Bekiroğlu, o muhteşem kalemiyle dünyanın yaratıldığı günden bu yana dillerden düşmeyen Adem ve Havva'nın öyküsünü kendine has özgün yorumuyla...
Ağaç, Adem'i dünyaya nasıl çağırıyorsa bu kitap okuru hayatı okumaya öyle çağırıyor desek, işi abartmış olur muyuz bilinmez.
Ama eserin cazibesi böyle söylettirmiş oldu bir kez...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder