Kader
Kader nedir? Dünyada yaşadığımız müddetçe başımıza gelen herşeyin biz doğmadan evvel Allah tarafından alnımıza yazılmış olması mıdır? Kader ! kime şikayet edeyim seni? Öyle ya, eğer kaderi yazan Allah ise bunu kime şikayet edebiliriz. Hergün gazetelerde okuyoruz, pek çok insan hergün büyük günahlar işliyorlar. Mesela cinayetler. Eğer bir insanın (Allah korusun) cinayet işleyeceği daha o doğmadan evvel alnına yazılmışsa, cinayet de büyük günahlar arasındaysa, o insanı öldükten sonra bu günahı işledi diye cehenneme göndermek ne derece adil olur?
Bir yerde okumuştum, yalan veya yanlış da olabilir. Hz. Peygamber’e (sav) soruyorlar, kader nedir diye. O da cevap veriyor, “bana bu konuda çok soru sormayın” diyor. Şimdi ben size kendi görüşlerimi söyleyeceğim. Ben de kader hakkında bu yaşa gelinceye kadar çok düşündüm. Doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı. Çoğu zaman işin içinden çıkamadım. Şimdi şimdi biraz bir şeyler beliriyor kafamda. Tabi bunlar da yanlış olabilir veya üç beş sene sonra kafamda belirecek sonuçlar bugünkünden çok farklı olabilir.
Bugün için vardığım sonuçlar şöyle. İnsanın kaderi büyük ölçüde kendi elinde ve başka insanların elinde. Bu başka insanlar kendisiyle direk veya en direk ilişkide olan insanlar olabileceği gibi kendisiyle hiç ilişkisi olmayan hiç tanımadığı insanlar da olabilir. Ama özellikle insanların başına gelen kötü olaylar, kendisine başkaları tarafından bilerek veya bilmeyerek yapılan kötülükler, kendisinin başkalarına bilerek veya bilmeyerek yaptığı kötülükler kesinlikle Allah tarafından önceden böyle istendiği veya böyle saptandığı için olmuyor. Tam tersi bilerek veya bilmeyerek, direk veya endirek olarak ya kendi yaptığı veya başka insanların yaptığı şeyler veya söylediği sözler sonucunda oluşuyor.
Tabi ki Allah her şeye kadir ve her şeyi, hem olmuşları hem olacak her şeyi bilen bir kudret. Dolayısıyla Allah herkesin yapacaklarını da onun başına gelecekleri de biliyor. Tabii ki Allah istese bunlara mani olabilir veya değiştirebilir. Tabii ki her şey Allah’ın müsaade etmesiyle oluyor. Ama geleceği bilmek ve olmasına müsaade etmek başka şey önceden onun öyle olacağını veya olmasını yazmak, dikte etmek başka şey.
Sonuç : İnsanların kaderini çok büyük ölçüde ya kendileri, ya başka insanlar, ya da tabiat olayları oluşturuyor. Bütün bunları ve özellikle kötü olayları hele hele insanın kendi iradesiyle yaptığı kötülükleri önceden Allah’ın istemiş ve saptamış olmasını en azından şu an için düşünemiyorum. Allah sadece iyiyi kötüyü, doğruyu yanlışı zaman zaman peygamberleri vasıtasıyla bildiriyor. Bir de, tabii, en sonunda, din gününde, bütün bunların bir değerlendirmeye tabi tutulacağını ve sonuca göre ya ceza ya da mükafat verileceğini vadediyor. Böyle olunca bana mantıklı geliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder